Evet arkadaşlar dersler ve projeler yüzünden güzel Diyarbakır gezimin kalan yazısını yazamadım bir türlü, nerede kalmıştık?
- 4 ayaklı minare
- Mar Petyun Katolik Kilisesi
- Keçi Burcu
- Dağ Kapı
4 AYAKLI MİNARE
Bana da duyunca garip geldi. 4 tane ayağı var koca minare yüz yıllarca metre kaymadan ayakta durmuş. Fotoğraf çekmek için iyi bir açısı yoktu o yüzden çekebildiğim kadarını sizlerle paylaşacağım.
Minareyi bu dört ayak tutuyor. Ne varsa eskilerde var demekten alamıyorum kendimi.
Buradan sonra yolumuz kiliselerin olduğu bir mahalleye düştü.
Mar Petyun Katolik Kilisesi
Bir Müslüman olarak ilk defa bir kiliseye gittim. Havasını çok merak ettiğim kilise oldukça soğuk geldi. İçeride fotoğraf çekmek yasak-tı.
Katoliklerin inandığı Hz.İsa heykeli. Dilek mumları ilgimi çekti zaten cizikmercek adresin de bir fotoğraf bulabilirsiniz. Şimdi gelelim biraz kilisenin iç kısımlarına.
Kilisenin neredeyse her yerinde tablolar var. Bazılarında insan fotoğrafları bazılarında farklı motifler. Genelde Hz.İsa ve Meryem Ana ‘yı temsili tablolar.
Dağ Kapı
Aslında yeni adı Şeyh Said meydanı. Sebebi ise 1925 yılında istiklal mahkemesi tarafından verilen kararla kırk yedi arkadaşıyla beraber bu meydanda asılmış olması. Meydanın tam ortasında bir saat var. Galiba tam saatin olduğu yerde asılmışlar. En azından halk buna inanıyor.
Saatin altında bir yer altı çarşısı var. Buradan giriliyor çarşıya. Diyarbakır’ın en merkezi yeri diyebilirim.
Keçi Burcu
O kadar gezdik bir çay içelim demi? Burası Diyarbakır’ın meşhur surlarının birisi, şehrin etrafı surlarla çevrili. Surun üzerine güzel bir mekan yapmışlar. Bazı surlar birleşmiyor yıkılmış. En güzel yanı manzaraya bakarak fotoğraf çekmek ve çayını yudumlamak.
Çay içtiğimiz yerin altında okçular için deliklerin olduğu bir alan var. Herkes dikkatle etrafı incelerken 🙂
Bu yazımı da burada bitiriyorum, 3’e bölelim ki sıkıcı olmasın değil mi?
Bir Cevap Yazın